Yıl 1911. Abdülhamid’in İttihat Terakki darbesi ile tahtan indirilmesinden iki yıl sonra. Yıllarca Abdülhamid’i ağır şartlarla demiryolları inşası ve işletmesini çevre madenleriyle birlikte yabancılara verdiğini söyleyerek hain ilan eden İttihat Terakki, Abdülhamid’in yabancıları sokmadığı petrol bölgelerini yabancı bir şirkete vermek üzere. İttihat Terakki hükümeti petrolün bulunduğu bölgelerden geçen trenyolu ve çevresindeki petrol de dahil tüm madenlerin, temsilciliğini Çestır Adlı Amerikalı işadamının yaptığı şirkete verilmesinin faydaları hakkında aşağıdaki gibi gazete haberleri çıkartıyor. Amaç kamuoyunu yönlendirmek. Asıl amaç ise çoğunluğunu İttiat Terakki Partisi mebuslarının oluşturduğu Mecilisi Mebusan’da oylanacak bu yabancı şirket imtiyazı kanununu kabul için diğer mebusların da desteğini sağlamak. Gazete haherinde yer aldığı gibi, firmanın asıl sahibi Amerikan Rovalver Silah Fabrikalarının kurucusu meşhur Kolt. Bölge üzerindeki İngiliz, Fransız ve Alman rekabetine yeni bir unsur olarak Amerikalılar da dahil edilmek üzere. Hattın geçtiği şehirler ise bugün de hâlâ ateşler içinde yanan zengin petrol bölgelerinin yer aldığı Cizre, Musul, Kerkük ve Süleymaniye ile halen terörden kurtarmaya çalıştığımız bölgeler. Maraş, Elbistan, Harpût (Elazığ-Tunceli), Diyarbakır, Van, Bitlîs. Proje İskenderun Yumurtalık Limanından başlatılarak belirtilen Anadolu şehirlerinden geçirilip bir kolu Musul’a bir kolu da Van üzerinden İran’a doğru yönleniyor. Gazete haberinde bu bölgelerin doğunun en fakir bölgeleri olduğu, bu proje ile kalkınacağını iddia ederek hattın geçeceği bölgelerin fotoğraflarına yer veriyor. Fakirliği vurgulayan “kağnı” ve “kelek” ile yapılan taşımacılık fotoğrafları dikkat çekici. Çok geçmeden azınlıkların Osmanlıya karşı gizlice silahlandırıldığı anlaşılan bölgede, 1915-1918 Ermeni isyanı başlıyor. Rusya’nın desteği ile Rusya Ermenileri de bu isyana dışarıdan büyük destek vererek Osmanlı topraklarına saldırıyor. O günlerden bugüne geçen zaman ise gerçek hainleri ortaya çıkartıyor. Zenginliğini kolayca sömürmek için istikrarsızlaştırılan bölgeyi böylece daha da fakirleştirip ateş içine atarak bedelini çok ağır ödemekte olduğumuz bir ders veriyor. Bölge insanları olarak bir türlü öğrenemediğimiz için tekrar tekrar aldığımız bir ders. Prof. Dr. Ahmet KALA.
rn
Çestır (Chester) Projesi [1]
rn
Anadolu’daki Bir Şebeke-i Cedîde
rnMemleketimizin en ziyâde muhtaç olduğu şeyin vesâit-i nakliye yani şoseler ve şimendiferler olduğunda artık kimsenin şüphesi kalmamıştır. Âsâyiş ve inzibât, irfân ve medeniyet servet ve maʿmûriyet memleketlere hep demiryollarıyla, lokomotif ve katarlarla, beyâz buhârla girer. En vahşetzâr bir yere hutut-ı cedide dâhil olduktan sonra orada bir mecburiyet-i maddiye tahtında bütün bu vesâit ve evsâf-ı medeniyye teessüs eder.rnrnİşte bundan dolayıdır ki her ne zaman şimendifere müteallik bir teşebbüs olsa “Sevet-i Fünûn” onu nazar-ı teşekkür ve memnuniyetle görür ve telakki eyler. Çünki bit-tecrübe biliriz ki en fena yapılmış ve ağır şerâit ile verilmiş demiryolları bile mutlaka vatana bahş-ı selâmet ve maʿmûriyet eylemiştir. Baʿdemâ murâkabe-i milliye altında iʿtâ olunacak şimendifer müsâʿadâtı ise her halde eski fena şerâite mukâbil mevâdd-ı nâfiʿayı müctemiʿ olacağından yeni teşebbüsâtı kemâl-i memnuniyetle yâd etmemek kâbil olamaz.rnrnİşte devr-i meşrutiyetin te’mîn eylediği vesâit-i nakliye muvaffakiyyâtı arasında, bu hafta zarfında meclis-i mebʿûsânda tezekkür edilecek olan “ÇESTER” projesi hiç şübhe yok ki en iyi şimendiferlerimizden olacaktır. Çestır projesi, şimdilik 20 Milyon lirâyı Osmânî sermâye ile ve memâlik-i Osmâniye dâhilinde teşebbüsât-ı nâfiʿada bulunmak üzere Amerika’da müteşekkil bir sendika tarafından tanzim olunmuştur. Proje iki sene akdem meclis-i Mebʿûsânda kısmen tezekkür olunduğu gibi o vakitten berî Bâb-ı Âlî ve Nâfiʿa Nezâretinde uzun uzâdıya tedkîk olunmuş ve nihâyet tanzim edilen mıukâvelenâmesi berâ-yı tasdik tekrâr meclis-i Mebʿûsâna tevdîʿ kılınmıştır.rnrn“Çestır” Projesi İskenderûn körfezinde Yumurtalık limanından başlamak üzere Marâş, Elbistân, Malatya, Harpût, Erganî Maʿdenî ve Diyarbekir’e gittikten sonra oradan iki kola ayrılacaktır. Birinci kol Cizre, Musul, Kerkûk ve Süleymâniye’de yaʿnî İrân hududunda hitâm buluyor. İkinci kol Bitlis’den Vân Gölüne çıkıyor. Hat, Van Gölü Sâhil-i Cenûbîsinde kalup gölün sevâhil-i şimâliyesi ile göl sâyesinde vapurlarla peydâ-yı râbıta eyleyecek olur ise tûl-ı umûmîsi takriben 1534 Km dir. Eğer gölü dolaşup şimâle geçerse tûl-ı umûmî 1780 Km dir. Sendikanın Dersaʿâdet vekilleri Mösyö Çestır ile meşhur “Kôlt” Rovelver Esliha Fabrikası müessisleri Mösyö “Kolt” dur. Gazetemize ilâveten verilen harita üzerinde Çestır güzergâhî kırmızı ile görülüyor. Hat, sahilden iʿtibâren dâimâ Toros silsile-i cibâlini taʿkîb eyleyeceğinden fevkalʿâde saʿb-ül mürûr yerlerden dolaşır. Onun için dünyanın en masraflı hatlarından biri olacaktır. Şimendifer 105 Cm arzında yaʿnî dar hat tarzında yapılacağı halde beher Km sine 160.000 Frank masraf tahmîn olunmuştur. Halbuki dar hatların fiyâtı alelʿâde mevâkıʿ de 100.000 Franktır.rnrnProje Meclîs-i Millî’ce tasdik olunduktan sonra iki senede tekmîl inşâat planları hâzır olacak ve altı sene sonra yaʿnî târîh-i müsâʿadeden sekiz sene sonra tekmîl hat ikmâl edilmiş bulunacaktır. Hat güzergâhına müsâdif şehirlerden baʿzısının resimlerini gazetemize derc eyledik ve oralarda mevcûd vesâit-i nakliyeyi gösterdik. Hakîkat-i halde Harpût, Diyarbekir, Vân, Bitlîs ve Süleymâniye cihetleri memâlikimizin en az niʿmet-i umrân ve medeniyetten hissedâr olmuş yerleridir. Yollarımefkûddur. Enhârında resimde görülen “Kelek” yaʿnî tulum üzerine bağlanmış sallarla karada iki tekerlekli maʿhûd “ğânî” arabalarıyla işleniyor.rnrnÇestır Sendikası bu hattı hiçbir gûna te’mînât-ı nakdiye almadan inşâ eyliyor. Yalnız hattın iki tarafındaki meʿâdin-i mevcûdenin nizam ve kânuna muvafık olarak rüsûm-i nisbiyyesini hükûmete tesviye ederek meʿâdîni işletme hakkını hâiz olacak ve ancak bu hâl sâirlerin maʿdencilik etmesine mânîʿ olmayacaktır. Yaʿnî hattı inşâ edenler âhar gibi ve usûl-i nizâm-ı dâhilinde maʿdencilik edecek ve işleyecek meʿâdînin rusûmünü ve haracını devlete verecektir. Şu halde oralardaki meʿâdin mevkî-i faʿâliyete çıkacağı gibi devlet vâridât-ı cedide bulacak ve civâr ahâlîsi maʿden işlemek ve onu istasyonlara nakletmekle ziyadesiyle müstefîd olacaktır. Vâkıʿâ dâhil-i memlekette meʿâdin kadar mazhar-ı umrân olan teşebbüsât-ı nâfiʿa yoktur. Bandırma ve Balıkesir civarındaki borasit ve bâliye kurşun maʿdenleri buna ufak birer misâl teşkil eder.rnrnEğer şu şerâit dâiresinde Çestır projesi mevkî-i fiile çıkarsa memleketimiz içün fevkal-ʿâde büyük fevâid-i iktisâdiye te’mîn olunacağından üçüncü sene-i meşrûtiyyetin bir büyük muvaffakıyeti de bu ʿaddolunacaktır. Vâkıʿâ Bağdâd hatt-ı müzâkerâtının suret-i hasenede hîtâma gelmesini müteʿâkîb Yumurtalık’tan tâ Vân’a Süleymâniye’ye kadar bir şebeke-i cedide daha teşekkülü Anâdolu içün bîhudûd bir seʿâdet te’mîn edecektir. Servet-i Fünûn yirmi seneyi mütecâviz devre-i hayâtında memleketimizin bütün hutût-ı cedîdiyyesi inşâat ve küşâdı manzaralarını derc eylemişti; Vân ve Süleymâniye gibi ücrâ vatan köşelerimizin de turuk-ı medeniyye ile teçhiz olunduğunu gösterir resimleri derce muvaffakiyyetimizi de temenni eyleriz.rnrn[1] Servet-i Fünun; Sayı 1039, s.578. Sene; 6 Cemâziyelevvel 1329 / 5 Mayıs 1911.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *